27 Şubat 2011 Pazar

Skinner Programlı Öğrenme

Skinner in pekiştirme ilkeleri esas alınarak ortaya atılan programlı öğretim; temelde öğretimin bireyselleştirilmesi ve hatanın en aza indirilmesi gibi iki önemli yöntem getirmektedir.Bu teknik ile Skinner tüm dünya ülkelerini etkileyen öğrenci artışı ile ve öğretmen yokluğu sorunlarının bir çözümü olarak sunulmuştur.Programlı öğretimle eğitim bir nevi robotlaşmıştır. Programlı öğretim öğrencinin öğrenme sürecine etkin katılmasını, bireysel öğrenme hızına göre ilerleme kaydetmesini ve öğrenme sonucunun anında kontrol edilmesini sağlayan bir öğretim tekniğidir.
Programlı öğretimde iki model vardır. Bunlar Doğrusal Model ve Dallara Ayrılan Modeldir.
Doğrusal Model:
Skinner ‘in öğrenmeye ilişkin şartlanma kuramının uygulamaya konmasında bir araçtır. Bu program modelinde öğrenciye kazandırılacak içerik ‘madde’ diye adlandırılan ‘küçük bilgi ünitelerine’ ayrılarak sunulmaktadır.
Maddede öğrenciye önce bilgi sunulmakta kontrol edilip doğru ise bir sonraki maddeye geçilmektedir.
Programlı basamağı oluşturan her madde genellikle dört öğeden oluşmaktadır. Bunlar;
‘Bilgi’ bilginin öğrenilip öğrenilmediğini kontrol etmek amacıyla konulmuş bulunan ‘ soru’ ve cevabın yazılacağı yer, cevap yazıldıktan sonra öğrencinin ne yapacağını bildiren ‘yönergedir.’
Öğrenci belirli bir düzenlemede ilerler.
Bireyin ön koşul bilgileri, ilgi ve ihtiyaçları dikkate alınmaz.
Dallara Ayrılan Model:
Kayıp verilmeksizin ve başarısız olunmadan verimin artırılabileceği üzerinde durmaktadır. Programın temel özelliği verilen cevaba göre değişik yönlere gidebilmesidir.
Yani; öğrenciye kazandırılacak içerik maddeler ‘bilgi’ bilginin öğrenilip öğrenilmediğine ilişkin ‘soru’ ve soruya ilişkin cevap seçeneği öğelerinden oluşmaktadır. Öğrenci önce maddede sunulan bilgilendirici metni okumakta daha kendisine sunulan bilgiye ilişkin ‘soru’ yöneltilmekte ve soruya verilen cevaba göre yönlendirme işlemi yapılmaktadır. Eğer soruya doğru yanıt verilmişse bir sonraki bilgiye, yanlış cevap verilmişse tekrardan bilgilendirici metine yönlendirilir. Öğretilecek bilgiler bu şekilde öğretilene kadar bu işlemler devam eder.
Öğrencinin ilgi ve ihtiyaçları ile ön koşul bilgileri dikkate alınır.
Skinner in Pekiştirme İlkeleri:
1- DAVRANIŞSAL AMAÇLARIN BELİRLENMESİ:
Programlı öğretime ilişkin öğretim materyali geliştirirken ilk basamak programı başarıyla tamamlayan bir öğrenciden beklenilen davranışların farklı yorumlamaya yol açmayacak biçimde gözlenebilir davranışlar olarak belirlenmesidir.
2- KÜÇÜK ADIMLAR İLKESİ:
İlerlemenin dikkatli bir biçimde dereceli olması ve olanaklar ölçüsünde en çok sayıda pekiştirmenin verilmiş olması için konunun bilgi üniteleri halinde parçalara ayrılmasıdır.
3- ETKİN KATILIM İLKESİ:
Her bilgi ünitesi bir ilerleme aşaması oluşturmaktadır. Bu aşamada bir alıştırma ya da bir soru bulunmaktadır. Soru verilen bilginin kazanılıp kazanılmadığını yoklamaktan başka bilgiyi edinmede ve özümlemede bir araç olmaktadır. Böylece bir soru bir işlemi başlatmakta yani öğrenme olayını sağlamaktadır, öğrenme işi öğrencinin kendisi tarafından yapılmaktadır. Böylece öğrencinin etkin katılımı sağlanmaktadır.
4-ANINDA DÜZELTME İLKESİ:
Başarı ve doyuma sahip olunabilmesi için öğrenenin kendi eylemlerinin doğru olduğunu bilmesi gerekir. Bunun için öğrenci kendi yanıtını bir sonraki adıma geçmeden önce verilmesi gereken doğru yanıtla karşılaştırabilmek zorundadır. Böylelikle anında düzeltme yapılmış olur.
5-ÖĞRENMENİN İLERLEMESİ İLKESİ:
Öğrenme sırasındaki eylem giderek öğretilmek istenen konu üzerine yoğunlaşacaktır. Öğrenmede ilerleme aşamalı ve mantıksaldır. Bu koşulladır ki, öğrenme hızlandırılabilecektir. Yani giderek daha karmaşık davranışlar ortaya konulabilecek giderek güçlükleri derecesi artırılacak, ilerleme dereceli olacaktır.
6-BİREYSEL HIZ İLKESİ:
Öğrenci zamanı kendine uygun olarak ayarlamaktadır. Başarısızlık ya da sınıfta kalma söz konusu değildir. Böylece sınıf ortamında öğrenciler arasında düzey farklılığının yarattığı olumsuzluklar da ortadan kaldırılmak istenmektedir. Öğretimin bireyselleştirilmesi bu ilke sayesinde olanaklı olmaktadır.
7-İPUCU VERME:
Programlı öğretimde öğrencinin mümkün olduğunca doğru davranış içinde olması beklenir. Bunu sağlamak amacıyla öğrencinin daha önce kazandığı davranışlara dayalı ipucu verme teknikleri kullanılır. Ancak programın sonraki aşamalarında bu durum kaldırılır. Öğrencinin yardım almadan cevap verebilmesi beklenir.
8-PERFORMANSIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Programın öğrencinin ihtiyacına uygunluğu çoğunlukla ön test ile öğrenme düzeyini ortaya çıkarma ise son test ile belirlenmeye çalışılır.

PROGRAMLI ÖĞRETİMİN YARARLARI
Her öğrenciye kendi hızında ilerleme şansı verir.
Dikkat ve ilgiyi canlı tutar.
Öğrenme sonucunda anında dönüt sağlar.
Anlaşılmayan konuları istenildiği kadar tekrar şansı verir.
Okul içinde ve okul dışında kullanılabilir.
Uzaktan eğitim yoluyla da kullanılabilir.
Öğrenmede ekonomiklik sağlar.

PROGRAMLI ÖĞRETİMİN SINIRLILIKLARI
Sınıfta bireysel etkileşimi sınırlar.(öğrenci-öğretmen öğrenci-öğrenci)
Her alanda uygulanamamaktadır.
Materyalin hazırlanması profesyonellik ve uzmanlık gerektirir.
Öğretimi mekanik bir süreç haline getirir.
Değerlendirmenin önem kazanması gerekebilir.
Bilgi ve kavrama düzeyi hedef alanlarını kazandırma da kullanılır. Daha üst düzey hedef alanlarını kazandırmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder